muminun suresi 36. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118


هَيْهَاتَ هَيْهَاتَ لِمَا تُوعَدُونَ

Heyhâte heyhâte limâ tûadûn(tûadûne).


heyhâte: heyhat, yazık
heyhâte: heyhat, yazık
limâ: şeye
tûadûne: siz vaadediliyorsunuz


Hasan Basri Çantay
«Tehdîd olunageldiğiniz o şey ne kadar uzak, ne kadar uzak»!.

Ömer Nasuhi Bilmen
«Ne uzak, ne uzak o vaad olunduğunuz şey.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Heyhât o va'dolunduğunuz şey ne kadar uzak

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Heyhat, o vadolunduğunuz şey ne kadar uzak!

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«Heyhât o size vaad edilen şey ne kadar uzak!»

Diyanet İşleri (eski)
'Oysa tehdit edildiğiniz şey ne kadar, hem de ne kadar uzak!'

Diyanet İşleri
“Hâlbuki bu size vaad olunan şey, ne kadar da uzak!”

Diyanet Vakfi
«Bu size vaâdedilen (öldükten sonra yeniden dirilmek, gerçek olmaktan) çok uzak!»

Celal Yıldırım
Va'dolunduğunuz şeyler pek uzaktır, pek uzak!.

Suat Yıldırım
"Heyhat! Heyhat! Size vâd edilen şey ne kadar da uzak!"

Ali Fikri Yavuz
O korkutulduğunuz şey (azab) ne uzak, ne uzak! (olur şey değil).

İbni Kesir
Vaad edildiğiniz şey ne kadar uzak, hem de ne kadar uzak.

Abdulbaki Gölpınarlı
Size vaadedilen şey, gerçekten ne de uzak, ne de uzak.

Adem Uğur
Bu size vâdedilen (öldükten sonra yeniden dirilmek, gerçek olmaktan) çok uzak!

Ali Bulaç
"Heyhat, size va'dedilen şeye heyhat..."

Bekir Sadak
«Oysa tehdit edildiginiz sey ne kadar, hem de ne kadar uzak!»

Fizilal-il Kuran
Heyhat, heyhat! Gerçekten ne kadar uzak bir korkutmadır bu!

Gültekin Onan
"Heyhat, size vaadedilen şeye heyhat..."

Muhammed Esed
Çok uzak, gerçekten çok uzak bu vaad edildiğiniz şey!

Şaban Piriş
Size vaat edilen uzak, hem de çok uzak.

Tefhim-ul Kuran
«Heyhat, size va'dedilen şeye heyhat...»

Ümit Şimşek
'Heyhat, heyhat! Size vaad edilen ne kadar da uzak!

Süleyman Ateş
"Heyhât, o size va'dedilen şey ne kadar uzak!"

Yaşar Nuri Öztürk
"Heyhat! Size vaat edilen o şey ne kadar uzak!"

Edip Yüksel
'Size söz verilen bu şey imkansızdır, imkansız!'