muminun suresi 96. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118


ادْفَعْ بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ السَّيِّئَةَ نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَصِفُونَ

İdfa’ billetî hiye ahsenus seyyieh(seyyiete), nahnu a’lemu bi mâ yasıfûn(yasıfûne).


idfa': uzaklaştır, yok et
billetî (bi elletî): ki onunla
hiye: o
ahsen: en güzel
es seyyiete: seyyiat, kötülük
nahnu: biz
a'lemu: en iyi bilen
bi mâ: şeyleri
yasıfûne: vasıflandırıyorlar


Hasan Basri Çantay
Sen kötülüğü en güzel (haslet) le defet. Biz onların neler vasf etmekde olduklarını çok iyi bileniz.

Ömer Nasuhi Bilmen
Sen o kötülüğü en güzel olan şey ile defet. Biz onların neler ile vasfeder olduklarını daha iyi biliriz.

Elmalılı Hamdi Yazır
Sen o kötülüğü en güzel olan hasletle def'et, biz, onların ne halt edeceklerini daha iyi biliriz

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Sen o kötülüğü en güzel bir davranışla defet; Biz onların ne halt edeceklerini daha iyi biliriz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav, çünkü biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz.

Diyanet İşleri (eski)
Kötülüğü en iyi ile sav. Onların vasıflandırmalarını Biz daha iyi biliriz.

Diyanet İşleri
Kötülüğü, en güzel olan şeyle uzaklaştır. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyleri daha iyi biliriz.

Diyanet Vakfi
Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz.

Celal Yıldırım
Sen o kötülüğü en güzeli ile savıp karşılık ver. Biz onların vasfettiklerini daha iyi biliriz.

Suat Yıldırım
Fakat onlar ne yaparlarsa yapsınlar, sen yine de kötülüğü en iyi tarzda sav. Biz onların, senin hakkındaki asılsız iddialarını pek iyi biliriz.

Ali Fikri Yavuz
Sen, kötülüğü en güzel hasletle (sabır ve iyilikle) bertaraf et. Biz onların ne yalan ve küfür uydurduklarını daha iyi biliriz.

İbni Kesir
Sen, kötülüğü en güzel ile sav. Onların nitelendirmekte olduklarını Biz, çok daha iyi biliriz.

Abdulbaki Gölpınarlı
Kötülüğü, en güzel bir huyla defet, biz, onların neler dediğini, bizi ne çeşit tavsîf ettiklerini daha iyi biliriz.

Adem Uğur
Sen, kötülüğü en güzel bir tutumla sav. Biz onların yakıştırmakta oldukları şeyi çok iyi bilmekteyiz.

Ali Bulaç
Kötülüğü en güzel olanla uzaklaştır; biz, onların nitelendiregeldiklerini en iyi bileniz.

Bekir Sadak
Kotulugu en iyi ile sav. Onlarin vasiflandirmalarini Biz daha iyi biliriz.

Fizilal-il Kuran
Sana yaptıkları kötülüğü en iyi davranışla karşıla. Biz onların asılsız yakıştırmalarını herkesten iyi biliyoruz.

Gültekin Onan
Kötülüğü en güzel olanla uzaklaştır; biz onların nitelendiregeldiklerini en iyi bileniz.

Muhammed Esed
(Fakat, onlar ne söylerlerse, ya da ne yaparlarsa yapsınlar, sen yine de onların işlediği) kötülüğü, en iyi yol hangisi ise, onunla sav: (çünkü) onların (Bize) yakıştırageldikleri şeyleri en iyi bilen Biziz.

Şaban Piriş
Sen, kötülüğü en güzel ile sav. Onların nitelemekte olduklarını biz, çok daha iyi biliriz.

Tefhim-ul Kuran
Kötülüğü en güzel olanla uzaklaştır; biz, onların nitelendiregeldiklerini en iyi bileniz.

Ümit Şimşek
Sen kötülüğü en güzel olan şeyle sav. Onların yakıştırdıklarını Biz biliyoruz.

Süleyman Ateş
Kötülüğü en güzel şeyle sav. Biz onların (seni) nasıl vasıflandıracaklarını biliyoruz.

Yaşar Nuri Öztürk
En güzel olan neyse onunla sav kötülüğü. Onların nasıl nitelendirme yaptıklarını biz daha iyi biliriz.

Edip Yüksel
Kötülüğe iyilikle karşılık ver. Biz onların iddialarını iyi biliriz.