muminun suresi 106. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118


قَالُوا رَبَّنَا غَلَبَتْ عَلَيْنَا شِقْوَتُنَا وَكُنَّا قَوْمًا ضَالِّينَ

Kâlû rabbenâ galebet aleynâ şıkvetunâ ve kunnâ kavmen dâllîn(dâllîne).


kâlû: dediler
rabbe-nâ: Rabbimiz
galebet: üstün geldi
aleynâ: bize
şıkvetu-nâ: şâkîliğimiz, azgınlığımız
ve kunnâ: ve biz olduk
kavmen: kavim
dâllîne: dalâlette olanlar


Hasan Basri Çantay
Dediler (diyecekler): «Ey Rabbimiz, bedbahtlığımız bize galebe etmişdi. Doğru yoldan sapanlar güruhu idik biz».

Ömer Nasuhi Bilmen
Diyeceklerdir ki: «Ey Rabbimiz! Bizim üzerimize şekâvetimiz galebe etti ve biz sapıtmışlar olan bir kavim olduk.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Rabbımız! derler: bize şekavetimiz galebe etti ve biz bir sapgın bir kavm idik

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Derler: «Rabbimiz, bizi azgınlığımız altetti ve biz, sapık bir kavim idik.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik.

Diyanet İşleri (eski)
Şöyle derler: 'Rabbimiz! Bizi bedbahtlığımız yenmişti; sapık bir millet olmuştuk.'

Diyanet İşleri
Onlar da şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Biz azgınlığımıza yenik düştük ve sapık bir toplum olduk.”

Diyanet Vakfi
Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik.

Celal Yıldırım
Onlar, Rabbimiz! Haydutluğumuz bize üstün geldi de (doğru yoldan) sapıtan bir millet olduk.

Suat Yıldırım
(106-107) "Ey Ulu Rabbimiz", derler, "azgınlığımız, kötü talihimiz ağır bastı, biz de yoldan sapan kimseler olduk bir kere. Ama ne olur ey Ulu Rabbimiz, kurtar bizi bu ateşten, eğer bir daha o kötülükleri yaparsak işte o zaman, kendimize iyice yazık eder, zalimin teki oluruz!"

Ali Fikri Yavuz
Onlar (cehennemde oldukları halde) derler ki: “- Ey Rabbimiz! Bizi kötü talihimiz mağlûb etti ve biz, hak yoldan çıkan (kâfir) bir kavim idik.

İbni Kesir
Derler ki: Rabbımız, bedbahtlığımız bizi yenmişti. Sapıklar topluluğu olmuştuk.

Abdulbaki Gölpınarlı
Rabbimiz derler, kötülüğümüz üst oldu bize ve doğru yoldan sapmış bir topluluk olduk.

Adem Uğur
Derler ki: Rabbimiz! Azgınlığımız bizi altetti; biz, bir sapıklar topluluğu idik.

Ali Bulaç
Dediler ki: "Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi, biz sapan bir topluluk imişiz."

Bekir Sadak
soyle derler: «Rabbimiz! Bizi bedbahtligimiz yenmisti; sapik bir millet olmustuk.»

Fizilal-il Kuran
Cehennemlikler derler ki; «Ey Rabb'imiz, kötü arzularımıza yenik düşerek sapık bir topluluk olduk.»

Gültekin Onan
Dediler ki: "Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi, biz sapan bir topluluk imişiz."

Muhammed Esed
"Ey Rabbimiz!" diye yakaracaklar, "Bize kötü talihimiz galebe çaldı ve biz de bu yüzden eğri yola saptık!

Şaban Piriş
Onlar da: -Rabbimiz. İsyankarlığımız bizi yendi ve sapık bir kavim olduk.

Tefhim-ul Kuran
Dediler ki: «Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi; biz de sapan bir topluluk imişiz.»

Ümit Şimşek
'Rabbimiz,' derler. 'Bedbahtlığımız galebe çaldı da böyle bir sapıklar güruhu olup çıktık.

Süleyman Ateş
"Rabbimiz, dediler, bahtsızlığımız bizi yendi. Biz sapık bir topluluk olduk."

Yaşar Nuri Öztürk
Derler ki: "Rabbimiz, bahtsızlığımız bize baskın çıktı. Sapıp gitmiş bir topluluk olduk biz."

Edip Yüksel
'Rabbimiz,' diyecekler, 'Bizi talihsizliğimiz yendi; biz sapıtan bir toplum olduk.'