لَقَدْ رَأَى مِنْ آيَاتِ رَبِّهِ الْكُبْرَى
Lekad reâ min âyâti rabbihil kubrâ.
| lekad | : andolsun |
| reâ | : gördü |
| min âyâti | : âyetlerinden |
| rabbi-hi | : Rabbinin |
| el kubrâ | : büyük |
Andolsun ki o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını görmüşdür.
Andolsun ki, Rabbinin en büyük âyetlerinden (bir kısmını) gördü.
Vallahi gördü rabbının âyâtından en büyüğünü gördü
Andolsun ki, Rabbinin ayetlerinden en büyüğünü gördü.
Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.
And olsun ki Rabbinin varlığının büyük delillerini gördü.
Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.
Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
And olsun ki, O, Rabbının en büyük âyetlerini gördü.
Vallahi gördü, hem de Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü!
And olsun ki, (Peygamber) Rabbinin en büyük alâmetlerinden bir kısmını gördü.
Andolsun ki; Rabbının, ayetlerinden en büyüğünü gördü.
Andolsun ki Rabbinin pek büyük delillerinden bir kısmını gördü.
Andolsun o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
Andolsun, o, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanı gördü.
And olsun ki Rabbinin varliginin buyuk delillerini gordu.
O gerçekten Rabb'inin bazı büyük ayetlerini gördü.
Andolsun, o, rabbinin en büyük ayetlerinden olanı gördü.
ve o, gerçekten de Rabbinin en muhteşem sembollerinden bir kısmını gördü.
Rabbinin ayetlerinden en büyüğünü gördü.
Andolsun, o, Rabbinin en büyük ayetlerinden olanını gördü.
And olsun ki Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü.
Andolsun, Rabbinin büyük âyetlerinden bazılarını gördü.
Yemin olsun ki Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.
Rabbinin büyük ayetlerini gördü.