وَأَنَّهُ أَهْلَكَ عَادًا الْأُولَى
Ve ennehû ehleke âdenil ûlâ.
| ve enne-hu | : ve muhakkak ki o |
| ehleke | : helâk etti |
| âden(i) | : Âd (halkı) |
| el ûlâ | : ilk, evvel, önce |
Hakıykat şu: Evvelki Aadi O helak etdi,
Ve şüphe yok ki, O helâk etti evvelki Âd'i.
Ve fil'vakı' o helâk etti evvelki Âd'ı
Nitekim O helak etti önce gelen Ad'ı.
O, helak etti önce gelen Âd'ı.
(50-51) İlk Ad milletini, Semud milletini yok edip geri bırakmayan O'dur.
(50-51) Şüphesiz O, önce gelen Âd kavmini ve Semûd kavmini helâk etti ve hiç kimseyi bırakmadı.
Ve şüphesiz ki önceki Âd kavmini O helâk etti.
(50-51) Ve gerçekten O, ilk Âd'ı ve Semûd'u yok edip geriye bırakmayandır.
(45-54) Rahime atılan nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onları ne azaplar, ne musîbetler, neler kapladı neler!
Doğrusu, O helâk etti evvel ki Âd kavmini...
Ve gerçekten O helak etti evvelki Ad'ı.
Ve şüphe yok ki odur önceden gelip geçen Âd'ı helâk eden.
Ve şüphesiz ki önceki Âd kavmini O helâk etti.
Doğrusu, önce gelen Ad (halkın)ı O yıkıma uğrattı.
(50-51) Ilk Ad milletini, Semud milletini yok edip geri birakmayan O'dur.
Eski dönemlerde yaşamış Adoğullarını yokeden O'dur.
Doğrusu, önce gelen Ad (halkın)ı O yıkıma uğrattı.
ve O'dur yok eden kadim (kabileler) 'Ad
O helak etti evvelki Âd’ı...
Doğrusu, önce gelen Ad (halkın)ı da O yıkıma uğrattı.
Evvelki Âd kavmini de O helâk etti.
O helâk etti, önce gelen 'Âd'ı,
Hiç kuşkusuz, daha önceden gelmiş olan Âd'ı helâk etti.
O'dur helak eden eski Ad halkını,