necm suresi 34. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62


وَأَعْطَى قَلِيلًا وَأَكْدَى

Ve a’tâ kalîlen ve ekdâ.


ve a'tâ: ve verdi
kalîlen: azıcık
ve ekdâ: ve çoğunu elinde tutarak kıstı, cimrilik etti


Hasan Basri Çantay
(33-34) Şimdi (îmandan) dönen, (malından) biraz (ını) verib de gerisini sert kaya gibi elinde tutan adamı gördün mü?

Ömer Nasuhi Bilmen
(33-35) Şimdi gördün mü o kimseyi ki, (imândan) yüz çevirdi. Ve biraz şey verdi, mütebakisini de men etti. Ya gayba ait bilgi onun yanında mıdır ki, artık o görüyor.

Elmalılı Hamdi Yazır
Ve biraz verip de dayatıvereni

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Biraz verip de dayatıvereni?

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Azıcık verip (sonra vermemekte) direneni?

Diyanet İşleri (eski)
(33-34) Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?'

Diyanet İşleri
(33-34) Şimdi yüz çevireni; pek az verip de kaskatı cimrileşeni gördün mü?

Diyanet Vakfi
Azıcık verip sonra vermemekte direneni?

Celal Yıldırım
(33-34) Arkasını döneni, az şey verip gerisini yanında tutup direneni gördün mü ?

Suat Yıldırım
Azıcık verip de sonra cimrilik ederek vermeyene!

Ali Fikri Yavuz
Ve (malından) pek az verib de kaskatı cimrileşeni...

İbni Kesir
Biraz verip sonra vermemekte direneni.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ve az bir şey verip sonra kısanı, nekeslik edeni?

Adem Uğur
Azıcık verip sonra vermemekte direneni?

Ali Bulaç
Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu.

Bekir Sadak
(33-34) Yuz cevireni ve malindan biraz verip sonra vermemekte direneni gordun mu?»

Fizilal-il Kuran
Önce biraz verip de arkasını getirmeyeni.

Gültekin Onan
Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu.

Muhammed Esed
ve (kendi ruhunun temizliği için kendisinden) bu kadar az ve bu kadar gönülsüzce vereni?

Şaban Piriş
Biraz meyletmiş ve sonra katılaşmıştır/direnmiştir.

Tefhim-ul Kuran
Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu.

Ümit Şimşek
Azıcık verdi, gerisini sımsıkı elinde tuttu.

Süleyman Ateş
Azıcık verdi, gerisini elinde sıkı sıkı tuttu?

Yaşar Nuri Öztürk
Azıcık verdi, sona inatla sıkıca tuttu.

Edip Yüksel
Ender olarak ve pek az verdi.