أَعِندَهُ عِلْمُ الْغَيْبِ فَهُوَ يَرَى
E indehu ilmul gaybi fe huve yerâ.
| e'indehu | : onun yanında |
| ilmu | : ilmi |
| el gaybi | : gaybın |
| fe | : böylece |
| huve | : o mu |
| yerâ | : görüyor |
Gaybın ilmi onun nezdindedir de kendisi mi görüyor?!
(33-35) Şimdi gördün mü o kimseyi ki, (imândan) yüz çevirdi. Ve biraz şey verdi, mütebakisini de men etti. Ya gayba ait bilgi onun yanında mıdır ki, artık o görüyor.
Gayb ılmi yanında da artık görüyor mu?
Gaybın bilgisi yanında da görüyor mu?
Gaybın bilgisi kendi yanındadır da, o mu görüyor?
Görülmeyenin ilmi yanında da o mu görüyor?
Gayb’ın ilmi kendi yanında da o gerçeği mi görüyor?
Acaba gaybın bilgisi kendi yanındadır da o görüyor mu?
Gaybın ilmi, onun yanındadır da onu o mu görüyor?
Gaypların bilgisi onun yanındadır da onları kendisi mi görüyor?
Gaybın ilmi, o cimrinin yanındadır da, (başkasının günahını kaldıracağını, bir gerçek olarak) kendisi mi görüyor?
Gaybın bilgisi onun yanındadır da kendisi mi görüyor?
Gizli şeylere âit bilgi, onun katında mı da görmede.
Acaba gaybın bilgisi kendi yanındadır da o görüyor mu?
Gaybın ilmi onun yanında da o mu görüyor?
Gorulmeyenin ilmi yaninda da o mu goruyor?
Acaba gaybın bilgisine sahiptir de o alemin sırlarını mı görüyor?
Gaybın ilmi onun yanında da o mu görüyor?
O, insan kavrayışının ötesindeki şeyin bilgisine sahip (olduğunu) ve böylece (onu açıkça) görebil(diğini mi iddia ed)iyor?
Gaybın ilmi onun yanında da, o mu görüyor?
Gaybın ilmi onun yanındadır da o mu görüyor?
Yoksa kendisinde gayb bilgisi var da görünmeyen âlemleri mi görüyor?
Gayb'ın bilgisi kendi yanında da o mu (âlemin esrarını) görüyor?
Gaybın bilgisi onun yanında da o mu görüyor?
Gizemlerin bilgisine mi sahiptir ki (geleceği) görüyor?