أَفَتُمَارُونَهُ عَلَى مَا يَرَى
E fe tumâr rûnehu alâ mâ yerâ.
| e | : mi |
| fe | : hâlâ, öyle, yoksa |
| tumârûne-hu | : onunla tartışıyorsunuz |
| alâ | : üzerinde, hakkında |
| mâ yerâ | : gördüğü şey |
Şimdi siz onun bu görüşüne karşı da kendisiyle mücâdele mi edeceksiniz?
(11-12) Gördüğü şeyi kalbi tekzîp etmedi. Onun gördüğüne karşı onunla şimdi mücadelede mi bulunacaksınız?
Şimdi siz ona o görüşüne karşı mücadele mi ediyorsunuz?
Gördüğü hakkında şimdi siz, onunla tartışıyor musunuz?
Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız?
Ey inkarcılar! Onun gördüğü şey hakkında kendisi ile tartışır mısınız?
(Şimdi siz) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz?
Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız?
O'nu gördüğü, (görüp görmediği) hakkında kendisiyle hâlâ tartışmak mı istiyorsunuz ?
Şimdi siz kalkmış da onun gördükleri hakkında şüphe edip kendisiyle münakaşa mı ediyorsunuz?
Şimdi siz Peygamberin o görüşüne karşı, onunla mücadele mi ediyorsunuz?
Onun gördüğü şey üzerinde de kendisiyle tartışacak mısınız?
Hâlâ münakaşa mı edersiniz gördüğü şeyleri?
Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız?
Yine de siz gördüğü (şey) üzerinde onunla tartışacak mısınız?
Ey inkarcilar! Onun gordugu sey hakkinda kendisi ile tartisir misiniz?
Siz şimdi gözü ile gördükleri hakkında O'nunla tartışmaya mı girişiyorsunuz?
Yine de siz gördüğü (şey) üzerinde onunla tartışacak mısınız?
Peki siz, ne gördüğü konusunda o'nunla tartışmaya mı giriyorsunuz?
-Onunla gördüğü şey hususunda tartışıyor musunuz?
Yine de siz görmüş olduğu üzerinde onunla tartışacak mısınız?
Onun gördüğü şey hakkında şimdi siz onunla tartışacak mısınız?
Onun gördüğünden kuşku mu duyuyorsunuz?
Onun gördüğü şey hakkında kuşkuya düşüp onunla çekişiyor musunuz?
Onun gördüğü hakkında kendisiyle tartışıyor musunuz?