أَفَرَأَيْتَ الَّذِي تَوَلَّى
E fe re’eytellezî tevellâ.
| efere | : gördün mü |
| eytellezî | : kimseyi |
| tevellâ | : yüz çeviren |
(33-34) Şimdi (îmandan) dönen, (malından) biraz (ını) verib de gerisini sert kaya gibi elinde tutan adamı gördün mü?
(33-35) Şimdi gördün mü o kimseyi ki, (imândan) yüz çevirdi. Ve biraz şey verdi, mütebakisini de men etti. Ya gayba ait bilgi onun yanında mıdır ki, artık o görüyor.
Şimdi gördün a? O çevrileni
Şimdi gördün ya, o haktan yüz çevireni?
Şimdi gördün mü O yüz çevireni?
(33-34) Yüz çevireni ve malından biraz verip sonra vermemekte direneni gördün mü?'
(33-34) Şimdi yüz çevireni; pek az verip de kaskatı cimrileşeni gördün mü?
Gördün mü arkasını döneni?
(33-34) Arkasını döneni, az şey verip gerisini yanında tutup direneni gördün mü ?
Şimdi iyice dikkat edin şu sırtını çevirip uzaklaşana!
Şimdi gördün mü (imandan) yüz çevireni;
Gördün mü o yüz çevireni;
Gördün mü artık yüz çevireni.
Gördün mü arkasını döneni?
Şimdi, o yüz çevireni gördün mü?
(33-34) Yuz cevireni ve malindan biraz verip sonra vermemekte direneni gordun mu?»
Ey Muhammed, görüyor musun, şu gerçeğe sırt çevireni?
Şimdi, o yüz çevireni gördün mü?
Peki, hiç düşündün mü (Bizi hatırlamaktan) uzak duranı (ve bu dünya hayatından başka şeye değer vermeyeni),
Yüz çeviren kimseyi gördün mü?
Şimdi, o yüz çevirmekte olanı gördün mü?
Gördün mü yüz çevireni?
Gördün mü şu adamı ki arkasını döndü?
O yüz geri döneni gördün mü?
Gördün mü o yüz çevireni?