necm suresi 11. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62


مَا كَذَبَ الْفُؤَادُ مَا رَأَى

Mâ kezebel fuâdu mâ reâ.


mâ kezebe: tekzip etmedi, yalanlamadı, reddetmedi
el fuâdu: fuad hassası (kalbindeki idrak hasası)
mâ reâ: gördüğü şey


Hasan Basri Çantay
Onun gördüğünü kalb (i) yalana çıkarmadı.

Ömer Nasuhi Bilmen
(11-12) Gördüğü şeyi kalbi tekzîp etmedi. Onun gördüğüne karşı onunla şimdi mücadelede mi bulunacaksınız?

Elmalılı Hamdi Yazır
Gözün gördüğünü kalb tekzib etmedi

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Gözün gördüğüne kalp yalan demedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Onun gördüğünü kalb(i) yalanlamadı.

Diyanet İşleri (eski)
Gözünün gördüğünü gönlü yalanlamadı.

Diyanet İşleri
Kalp, (gözün) gördüğünü yalanlamadı.

Diyanet Vakfi
(10-11) Bunun üzerine Allah, kuluna vahyini bildirdi. (Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı.

Celal Yıldırım
Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı.

Suat Yıldırım
Gözlerinin gördüğünü kalbi yalan saymadı.

Ali Fikri Yavuz
(Hz. Peygamber, mi’raçta gözü ile) gördüğünü, kalbi tekzib etmedi.

İbni Kesir
Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.

Abdulbaki Gölpınarlı
Gönlü, gördüğünü yalanlamadı.

Adem Uğur
(Gözleriyle) gördüğünü kalbi yalanlamadı.

Ali Bulaç
Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.

Bekir Sadak
Gozunun gordugunu gonlu yalanlamadi.

Fizilal-il Kuran
O'nun gönlü, gözünün gördüğünü yalanlamadı.

Gültekin Onan
Onun gördüğünü yürek (fuadü) yalanlamadı.

Muhammed Esed
(Kulunun) kalbi gördüğünü yalanlamadı.

Şaban Piriş
Gördüğünü gönül yalanlamadı.

Tefhim-ul Kuran
Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.

Ümit Şimşek
Gözün gördüğünü kalp yalanlamadı.

Süleyman Ateş
Gönül gördüğünde yanılmadı (yalan söylemedi, gerçeği gördü).

Yaşar Nuri Öztürk
Kalp yalanlamadı gördüğünü.

Edip Yüksel
Gördüğünü gönlü yalanlamadı.