وَأَنَّ سَعْيَهُ سَوْفَ يُرَى
Ve enne sa’yehu sevfe yurâ.
| ve enne | : ve muhakkak ki |
| sa'yehu | : onun emeği |
| sevfe | : yakında |
| yurâ | : görülecektir |
Hakıykaten çalışdığı ileride (kıyamet gününde mizanından) görülecek,
(39-42) Ve şüphesiz ki, insan için kendi çalıştığından başkası yoktur. Ve elbette ki, çalışmasını yakında görecektir. Sonra (onun çalışması) en tamam bir mükâfaat ile mükâfaatlandırılacaktır. Ve şüphe yok ki, en son gidiş Rabbinedir.
Ve elbette sa'yi yarın görülecek
Ve elbette çalışması yarın görülecek,
Ve çalışması da yakında görülecektir.
Onun çalışması şüphesiz görülecektir.
Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir.
Ve çalışması da ileride görülecektir.
Ve onun çalışıp çabalaması da ileride görülecek,
(36-44) Yoksa o Mûsâ’nın ve o çok vefalı İbrâhim’in sahifelerinde bulunan şu kesin gerçekler hakkında bilgi edinmedi mi ki: Hiçbir kimse başkasının günah yükünü çekemez. İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O’dur güldüren ve ağlatan; O’dur öldüren ve yaşatan.
Ve muhakkak onun ameli yarın (kıyamette) görülecek.
Ve onun çalışması ilerde görülecektir.
Ve şüphe yok ki çalıştığının karşılığı da gösterilir ona.
Ve çalışması da ileride görülecektir.
Şüphesiz kendi emeği (veya çabası) görülecektir.
Onun calismasi suphesiz gorulecektir.
Onun çalışması, ilerde kesinlikle gözler önüne serilecektir.
Şüphesiz kendi emeği (veya çabası) görülecektir.
ve zamanı geldiğinde kendisine çabası(nın gerçek anlamı) gösterilecek,
Çalışması da mutlaka gösterilecektir.
Şüphesiz kendi (emek ve) çabası da görülecektir.
Çalışması da yakında gösterilecektir.
Ve çalışması da yakında görülecektir.
Ve onun çalışıp didinmesi yakında görülecektir.
Ve onun çalışması da yakında görülecektir.