vakia suresi 50. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96


لَمَجْمُوعُونَ إِلَى مِيقَاتِ يَوْمٍ مَّعْلُومٍ

Le mecmûûne ilâ mîkâti yevmin ma’lûm(ma’lûmin).


le: mutlaka
mecmûûne: toplanılmış olanlar, biraraya getirilmiş olanlar
ilâ mîkâti: belirlenmiş bir vakite
yevmin: gün
ma'lûmin: bilinen


Hasan Basri Çantay
ma'lûm bir günün muayyen vaktında behemehal toplanacaklardır».

Ömer Nasuhi Bilmen
(48-50) «Ve bizlerin evvelce geçmiş atalarımız da mı?» De ki: «Şüphe yok evvelkiler de, sonrakiler de,». «Elbette malum bir günün muayyen bir vaktinde toplanılmış (olacaklardır).»

Elmalılı Hamdi Yazır
Lâbüd cem' olunacaklar mikatına ma'lûm bir günün

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
belli bir günün belli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır!»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.»

Diyanet İşleri (eski)
(49-50) De ki: 'Şüphesiz öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün belirli bir vaktinde toplanacaklardır.'

Diyanet İşleri
(49-50) De ki: “Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır.”

Diyanet Vakfi
Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır!

Celal Yıldırım
(49-50) De ki: Öncekiler de, sen rakiler de mutlaka belli bir günün belirlenmiş vaktinde elbette biraraya toplanacaklar..

Suat Yıldırım
(49-50) De ki: "Öncekiler de, sonrakiler de belli bir günün, belli vaktinde mutlaka toplanacaksınız."

Ali Fikri Yavuz
Belirli bir günün muayyen vaktinde çaresiz toplanacaklardır.”

İbni Kesir
Belli bir günün belli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır.

Abdulbaki Gölpınarlı
Elbette bilinen günün muayyen ve mukadder vaktinde toplanacaksınız.

Adem Uğur
Belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır!

Ali Bulaç
"Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır."

Bekir Sadak
(49-50) De ki: «suphesiz oncekiler de, sonrakiler de belli bir gunun belirli bir vaktinde toplanacaklardir.»

Fizilal-il Kuran
Belirlenmiş bir günün randevusunda bir araya getirileceklerdir.

Gültekin Onan
"Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır."

Muhammed Esed
(yalnızca Allah tarafından) bilinen bir Gün'ün belirlenmiş olan bir vaktinde bir araya getirilecekler;

Şaban Piriş
Belli bir günün, belli bir vaktinde bir araya getirileceksiniz.

Tefhim-ul Kuran
«Bilinen bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.»

Ümit Şimşek
Belirlenmiş olan o malûm günde hepiniz toplanacaksınız.

Süleyman Ateş
"Belli bir günün buluşma vakti için mutlaka toplanacaklardır."

Yaşar Nuri Öztürk
Bilinen bir günün buluşma vakti/buluşma yerinde mutlaka biraraya getirileceklerdir.

Edip Yüksel
'Bilinen günün buluşma anı için toplanacaklardır.'