vakia suresi 67. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96


بَلْ نَحْنُ مَحْرُومُونَ

Bel nahnu mahrûmûn(mahrûmûne).


bel: hayır
nahnu: biz
mahrûmûne: mahrum bırakılanlar


Hasan Basri Çantay
«Daha doğrusu biz (umduğumuzdan) mahrum kalmışlarız».

Ömer Nasuhi Bilmen
(66-68) «Şüphe yok ki, biz çok ziyana uğramışlarız (derdiniz). Belki biz mahrum kimseleriz (diye söylenirdiniz).» Şimdi gördünüz mü, içer olduğunuz suyu?

Elmalılı Hamdi Yazır
Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!..

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
doğrusu büsbütün mahrum olduk!»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«Doğrusu, biz yoksul bırakıldık» (derdiniz).

Diyanet İşleri (eski)
(65-67) Dilersek Biz onu çerçöp yaparız, şaşar kalırsınız; 'Doğrusu borç altına girdik, hatta yoksun kaldık'.

Diyanet İşleri
“Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!”

Diyanet Vakfi
Daha doğrusu, biz yoksul kaldık» (derdiniz).

Celal Yıldırım
(66-67) Ve «doğrusu borç altına girdik, hattâ büsbütün mahrum kaldık» (dersiniz).

Suat Yıldırım
Hatta doğrusu biz rızıktan mahrum kaldık, sefalete mahkûm olduk." derdiniz.

Ali Fikri Yavuz
Daha doğrusu (beklediğimiz mahsule karşılık) büsbütün mahrumuz.”

İbni Kesir
Daha doğrusu biz mahrumlarız.

Abdulbaki Gölpınarlı
Hayır, biz mahrûm olduk.

Adem Uğur
Daha doğrusu, biz yoksul kaldık" (derdiniz).

Ali Bulaç
"Hayır, biz büsbütün yoksun bırakıldık."

Bekir Sadak
(65-67) Dilersek Biz onu cercop yapariz, sasar kalirsiniz da soyle dersiniz: «Dogrusu borc altina girdik, hatta yoksun kaldik".

Fizilal-il Kuran
Daha doğrusu her şeyimizi kaybettik.

Gültekin Onan
"Hayır, biz büsbütün yoksun bırakıldık."

Muhammed Esed
Yok yok, aslında (geçinme imkanlarımızdan) mahrum bırakıldık!" (diyerek).

Şaban Piriş
(66-67) -Borca battık, hayır biz mahrum bırakıldık, dersiniz.

Tefhim-ul Kuran
«Hayır, biz büsbütün yoksun bırakıldık.»

Ümit Şimşek
'Biz mahrum kaldık' diye.

Süleyman Ateş
"Doğrusu, biz yoksun bırakıldık!" (derdiniz).

Yaşar Nuri Öztürk
"Doğrusu mahrum bırakıldık biz."

Edip Yüksel
'Doğrusu, yoksun bırakıldık.'