vakia suresi 66. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96


إِنَّا لَمُغْرَمُونَ

İnnâ le mugremûn(mugremûne).


innâ: muhakkak ki biz
le: gerçekten, elbette
mugremûne: ziyana uğrayanlar


Hasan Basri Çantay
(Şöyle derdiniz:) «Biz hakıykaten ağır borca uğratılmışızdır».

Ömer Nasuhi Bilmen
(66-68) «Şüphe yok ki, biz çok ziyana uğramışlarız (derdiniz). Belki biz mahrum kimseleriz (diye söylenirdiniz).» Şimdi gördünüz mü, içer olduğunuz suyu?

Elmalılı Hamdi Yazır
Her halde biz çok ziyandayız

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
«Muhakkak biz çok ziyandayız.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«Doğrusu borç altına girdik.»

Diyanet İşleri (eski)
(65-67) Dilersek Biz onu çerçöp yaparız, şaşar kalırsınız; 'Doğrusu borç altına girdik, hatta yoksun kaldık'.

Diyanet İşleri
“Muhakkak biz çok ziyandayız!”

Diyanet Vakfi
«Doğrusu borç altına girdik.

Celal Yıldırım
(66-67) Ve «doğrusu borç altına girdik, hattâ büsbütün mahrum kaldık» (dersiniz).

Suat Yıldırım
"Eyvah! Emeklerimiz boşa gitti."

Ali Fikri Yavuz
“-Doğrusu biz çok ziyandayız.

İbni Kesir
Doğrusu borç altına girdik,

Abdulbaki Gölpınarlı
Gerçekten de biz derdiniz, ziyan ettik.

Adem Uğur
Doğrusu borç altına girdik.

Ali Bulaç
(Şöyle de sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip zorlandık."

Bekir Sadak
(65-67) Dilersek Biz onu cercop yapariz, sasar kalirsiniz da soyle dersiniz: «Dogrusu borc altina girdik, hatta yoksun kaldik".

Fizilal-il Kuran
Derdiniz ki; «Biz borca battık.»

Gültekin Onan
(Şöyle de sızlanırdınız:) "Doğrusu biz, ağır bir borç altına girip zorlandık."

Muhammed Esed
"Eyvah, mahvolduk!

Şaban Piriş
(66-67) -Borca battık, hayır biz mahrum bırakıldık, dersiniz.

Tefhim-ul Kuran
(Şöyle de sızlanırdınız:) «Doğrusu biz, ağır borç altına girip zorlandık,»

Ümit Şimşek
'Mahvolduk, borca battık,

Süleyman Ateş
"Biz borçlandık, (yaptığmız masraflar boşa gitti)!"

Yaşar Nuri Öztürk
"Vallahi, kayba uğrayıp borçlandık."

Edip Yüksel
'Borca girdik.'