فَأَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ
Fe ashâbul meymeneti mâ ashâbul meymeneti.
| fe | : işte |
| ashâbu | : ashab, sahip olanlar |
| el meymeneti | : meymene, hayırlı, uğurlu |
| mâ | : ne |
| ashâbu | : ashab, sahip olanlar |
| el meymeneti | : meymene, hayırlı, uğurlu |
Sağcılar (a gelince:) O sağcılar ne (mutlu) durlar!
(7-9) Ve (o gün) siz de üç sınıf olmuşsunuzdur. İmdi (biri) Ashâb-ı Meymene, nedir Ashâb-ı Meymene? Ve (ikincisi) Ashâb-ı Meş'emedir, nedir Ashâb-ı Meş'eme?
Ki sağda «Ashab-ı Meymene»: Ne «Ashab-ı Meymene!»
ki, sağda sağın adamları, ne mutludur onlar!
Sağın adamları (var ya) ne mutludurlar onlar!
İyi işler işlediklerini belirtmek için, amel defterleri sağdan verilenler; ne mutlu o sağcılara!
Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir!
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
Meymenetliler, ne mutludur meymenetliler!
Ashab-ı yemin ki ne ashab-ı yemin! Ne mutludur onlar!
Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), o sağcılar ne mutludurlar!...
Sağcılar; o sağcılar ne mutludurlar.
Sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli.
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
İşte o "Ashab-ı Meymene", ne (kutludur o) "Ashab-ı Meymene".
Iyi isler islediklerini belirtmek icin, amel defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara!
Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara!
İşte o 'Ashab-ı Meymene', ne (kutludur o) 'Ashab-ı Meymene'.
Kiminiz doğruyu bulmuşlardan olacak. Ah! ne (mutlu) kimselerdir doğruyu bulmuş olanlar!
Sağ taraf halkı... Ne sağ taraf halkı!
İşte o «Ashab-ı Meymene» olanlar, ne (kutlu) «Ashab-ı Meymene»dir.
Ashab-ı Yemin ki ne mutlu kimselerdir.
Sağın adamları (amel defterleri sağ tarafından verilenler), ne uğurlulardır onlar!
İşte uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı?
Mutlular ne kadar da mutludurlar!